Sorgulanması gereken sorular: Eğitim sistemi
Sorular sormaktan çekindiğimiz veya soru sormanın unutturulduğu çağımızda soru sormak bir sorumluluk, yük haline geliyor. Haliyle bizde bu çağın çocukları olarak sorgulamayı düşünmeden yaşar duruma geldik. Bu sebeple sorumluluğu başka kişilere, durumlara atfetmekten gocunmayacak haldeyiz. Farklı bir ülkede yaşasaydık, daha iyi koşullara doğsaydık, ah keşke daha iyi bir aileye sahip olsaydık o zaman bak nasıl daha iyi bir birey olacaktık değil mi?
Ben iğneyi birazda kendimize batırmanın faydası olduğunu düşünüyorum. Yaşamımızda sorumluluğu ellerimize almayı, bize yapılanları yaşıyoruz ve yaşatacağız kaderciliğinden kurtulmamız gerektiğini fark edip silkelenmeyi öğrenebilmeliyiz. Her birimiz birer vatandaş olarak sorumluluğu elimize almayı becerebilmemiz gerekiyor.
Anlamının bulanıklaştığı bir kelime artık vatandaşlık… aslında kime sorsak vatandaşlık hakkında söyleyeceği birkaç cümle bir şeyleri vardır. Ama kaçımız anlam ve derinliğini yeteri kadar özümseyebildik? Görünen o ki bir çoğumuz bağımlı kişilikler olduk çıktık. Her şeyi ailemizden, öğretmenlerimizden, belki de devletten bekliyoruz. Kendi varlığımızı ve sorumluluğumuzu yok sayıyoruz. Onlar yetiştiremedi, onlar öğretemedi, onlar yönetemedi… Peki bizler birey olarak ne kadar sorumluluk alabildik? Ne kadar birey olarak var olabildik? Küçümsedik kendimizi veya iyi bir bahaneydi bu.
Konumdan uzaklaşmış gibi görünüyorum belki ama eğitim sisteminin günümüzde artık bir şeyler katmamasına, ivedilikle değiştirilmesi gerektiğine bir çoğumuz katılırız fakat bunun değiştirilmesi için de bir birey olarak eylemde bulunmayız. Çünkü otoriter bir güç tarafından yönlendirilmeye, yönetilmeye alışmışızdır. Birey olarak yapabileceklerimizin azlığından yakınırız oysa ne büyük etki yaratabileceğimizin farkında bile değiliz.
Şu günlerde dünyanın ilk kez global olarak yaşadığı bir problemle karşı karşıyayız. Her birimiz bir şeylerin değişeceğini, değişmesi gerektiği görüşünü benimsiyoruz. Umuyorum ki çözülmesi gereken tıkanıkların çözüleceği dönemi yaşayacağız. Doğanın kendini toparlayabiliyor olması bile en güzel değişimlerden bir tanesi. Sanıyorum her tarafta Covid-19 hakkında birçok şey okuyor ve izliyorsunuz bu sebeple bu konuda daha fazla sizi oyalamak istemiyorum. Bunu anlatırken varmak istediğim nokta bu dönemde öğrencilerin eğitimi online sistem üzerinden alıyor olmaları. Merak ettiğim konu, okulların tekrardan açıldığı gün öğrenciler evden de alabildikleri eğitimi okulda almak isteyecekler mi? Pekâlâ evden de aynı sistemle eğitim veren öğretmenler okullar açıldığında öğrencilere okula gelmeleri için gerekli nedeni verebilecek mi? Bu eğitim sistemiyle nereye kadar sürdürebiliriz? Verimliliğin tek amaç olduğu etkililiğin hesaba katılmadığı bu sistem bizimde bugünlerde fark ettiğimiz gibi değişmeye yüz tutuyor.
Gelecek nesil için atacağımız her adımın, alacağımız her kararın ne kadar değerli olduğunun bilincinde olarak ve en önemlisi farkındalık sahibi bir vatandaş olarak üstümüze düşen görevi yerine getirmeliyiz.
Bende yeni mezun olacak bir üniversite öğrencisi olarak, sınırlılıklarımın bilincinde ve yine bir öğrenci olarak eğitim sisteminin her basamağında sorguladığım bu düzenin değişmesi gerektiğini birçok öğrenci gibi farkındayım. Her vatandaşın, her bir bireyin hayatımızın bu kadar önemli bir parçasını oluşturan eğitim sistemi hakkında küçük büyük demeden sorgulaması, değiştirip geliştirmeye gayret etmesi gerektiğini düşünüyorum. Elimizi taşın altına koymaya çekindikçe, başkalarını öne sürdükçe yaşamımızı anlamlı kılan değerlerden de bir bir uzaklaşıyoruz.
Çok sevdiğim Azra Kohen’in de söylediği gibi ‘Çabasız geçen bir ömrün sıkıntısını hiçbir şey geçiremez.’
Hayatımızın amacını, çabasını bulacağımız, bütüne katkısı olacak eylemlerimizin artacağı günlerimiz olsun.